Çalışan Kadınlar İçin Hamilelik ve Doğum Süreci: Haklar, İzin ve Devlet Desteği

Dünya üzerinde pek çok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de çalışan annelerin hakları doğum öncesi ve sonrası dönemi kapsayacak şekilde çeşitli kanunlar ile güvence altına alınmıştır. Annelerin / anne adaylarının çalışma sektöründen kopmaması, hâlihazırda zor olan çocuk büyütme dönemine katkı sağlanması ve işçiler arasında cinsiyet bazlı ayrımların yapılmaması için devlet eliyle hazırlanan maddelere ve verilen desteklere yakından bakalım.

Çalışan Annenin İş Kanunda Yer Alan Hakları: Doğum Öncesi ve Sonrası

“Analık İzni veya Ücretsiz İzin Sonrası Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmelik” ve İş hayatında işçi ve işverenlerin hakları ve sorumlulukları ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı kapsamlı bir rehber olan 4857 sayılı İş Kanununda çalışan anne adaylarına çeşitli haklar tanınmıştır. Bu haklar, kısmı süreli, yarı zamanlı ve tam zamanlı çalışanlarını kapsamaktadır.

Anne adaylarını ilgilendiren, İş Kanunun 74’üncü maddesinde şu ifadeler yer almaktadır:

“Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir.”

Kanunda yer almakta olan 74. madde uyarınca, kadın işçiler 16 haftalık bir süre boyunca ücretli izinli sayılır; erken doğumun gerçekleşmesi durumunda ise kullanılmayan izinler, bebeğin doğumunun ardından, bakımının yapılması için kullanılabilir. Bununla beraber, kanunda yer verilen süreler hekim raporu sunulduğu takdirde değişiklik gösterebilir; bu süreler, doğumdan önce veya sonra artırabilir.

4857 sayılı İş Kanunun 74. maddesinde yer alan bir diğer ifade ise hamilelik esnasında gerçekleştirilen hekim kontrolleri ile ilişkilidir:

“Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir.”

Bunların haricinde, zorlu bir hamilelik geçirmekte olan anne adayına, hekim raporu bulunması şartı ile daha hafif işler verilir; bu durumda da ücretinden herhangi bir indirim yapılamaz. Günde 7 buçuk saatten daha fazla çalışmama hakkı kanunlar ile güvence altına alınmış olan anne adayı, birden fazla bebek taşıyor ise (çoğul gebelik), normal şartlarda 8 hafta olan doğum sonrasındaki izin süresine 2 hafta daha eklenir ve toplamda 18 haftalık ücretli izin kullanabilir. 18 haftalık bu sürenin akabinde ise, annenin isteği üzerine 6 ay kadar daha ücretsiz izin verilebilir.

Bebeğin doğumunun ertesinde ise, anne 1 yıl boyunca, günde 1 buçuk saati aşmayacak şekilde, süt izni kullanabilir. Bu izinin hangi saatler içinde kullanılacağı anne tarafından belirlenirken, bu 1 buçuk saat çalışma süresine dâhil edilir.

Tüm bu haklardan yararlanmak için, aynı işyerinde belirli bir süre boyunca çalışma koşulu bulunmamaktadır.

Çalışan Annenin Yarı Zamanlı Çalışma Talebinde Bulunma Hakkı

Yukarıda belirtmiş olduğumuz hakları daha ayrıntılı olarak incelediğimizde, çalışan annenin yarı zamanlı çalışma talebinde bulunma hakkının da güvence altına alındığını görebiliriz.

4857 Sayılı İş Kanunu madde 74 / 2 uyarınca, anne, analık izni bitiminden itibaren 30 gün içinde işverene yazılı bir şekilde olmak şartıyla, yarı zamanlı (bir diğer adıyla part-time) çalışma talebinde bulunabilir. Doğumun ertesinde veya 3 yaşını aşmamış çocukların evlat edinilmesi durumunda anne bu talepte bulunur ise 60 günlük bir süre boyunca yarı zamanlı olarak çalışma hakkı doğar. Aynı talep 2. doğumun ardından gelir ise, 120 gün; 3. doğumun ardından ise 180 gün yarı zamanlı çalışabilir. Çocuğunun özel ihtiyaçları olması (engellilik vs.) durumunda ise bu süre 360 güne çıkarılır.

Talep doğrultusunda yarı zamanlı olarak çalışmaya başlayan anne, ücreti işverenden çalıştığı saat üzerinden alır; kalan kısım ise ücretsiz izinli olarak değerlendirilir ve İŞKUR tarafından İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanır. Bununla beraber, yarı zamanlı çalışmada süt izni kullanılamaz.

Çalışan Annenin Kısmi Süreli Çalışma Talebinde Bulunma Hakkı

Yarı zamanlı çalışma talebine benzer bir şekilde, analık izni bitiminden itibaren 30 gün içinde, işverene yazılı olarak kısmı çalışma talebinde bulunmak mümkündür. Kısmı çalışma süresi işyerindeki çalışma süresinin en fazla 3’te 2’si olabilir ve bu süre işveren tarafından belirlenir.

Bu türden izin, yalnızca bebeğin dünyaya gelmesinin akabinde değil, mecburi ihtiyaçları karşılamak adına ilköğretim çağının başlangıcında da, hem anne hem de baba (eşinin çalıştığını kanıtlamak şartıyla; mevsimlik bir işte, sanayi sektöründe veya işin kısmi olarak tamamlamayacağı bir sektörde çalışmaması durumunda) tarafından kullanılabilir. Kısmi süreli çalışma talebinde bulunan işçinin sözleşmesi bu sebeple feshedilemezken, işyerinin böyle bir çabası olması durumunda işçinin işe iade davası açması ve tazminat talep etmesi mümkün hale gelir.

Kısmi süreli çalışma hakkının kullanılması halinde, ücret çalışılan süre üzerinden alınır.

Hamilelik Durumunda İşten Çıkarılma

Anne adayının işyerine hamilelik bildirimi yapmasının ardından işverenin kendisini işten çıkarmaya çalışması durumunda çeşitli hukuki hakları doğmaktadır. Buna göre, kadın çalışan, yalnızca gebe olması sebebi ile işten çıkarılıyorsa, kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının yanı sıra, işe iade davası açma hakkına sahip olur.

İşverenin işten çıkarma nedeninin gebelik olduğu ispatlanabiliyor ise, bu durumda anne adayı “işçilere eşit davranma ilkesine aykırılık” ve “kötü niyet” sebepleriyle de tazminat davası açabilmektedir.

Çalışan Annelere Devlet Desteği

Sosyal Güvenlik Kurumu vasıtasıyla, çalışan annelerin, doğum sonrası süreçte çalışma hayatından kopmamalarını sağlamak adına birtakım destekler verilmektedir. İşçi olan veya olmayan tüm annelere, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine yaptıkları başvuru ile verilen doğum yardımının yanı sıra emzirme ve süt yardımı ile kreş yardımı da devlet tarafından sağlanmaktadır; bu yardımların maddi karşılığı 7.500 TL ile 11.000 TL arasında değişiklik göstermektedir.

Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan ayrıca, iş göremezlik ödeneği almak da mümkündür. Çalışan annenin doğum izninin başladığı dönemde sigortalı olması ve en az 90 günlük prim ödemiş olması halinde, geçici iş görmezlik primine hak kazanmaktır. Ödeneğin miktarı, kurum tarafından annenin sağlık durumu göz önünde bulundurularak belirlenmektedir.

Bunların yanı sıra, çalışan anneler, çalışmakta oldukları kurumun kreşi olmadığı durumda, bakıcı desteği olarak devletten yaklaşık olarak 1.500 lira alabilmektedir. Fakat, bu uygulama belirli illerle sınırlandırılmıştır.

Sorularınızı ve düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz:

Yorum & Soru Bırakın

Anne Rehberi
Logo