Dijital Çağda Annelik | Çevrimiçi Ortamda Çocuğunuzu Korumak

Kötü amaçlı içeriğe çevrimiçi olarak ulaşmanın çok kolay olduğu dijital teknoloji çağında anne olmak zor olabilir. Öyle ki, pek çok avantajının yanı sıra, denetimsiz dijital dünyada, birçok çocuk, zihinsel ve duygusal gelişimlerine ciddi şekilde zarar verebilecek şiddet içeren video oyunlarının ve sansürsüz cinsel içeriğin kurbanı olabilmektedir. Bu yazımızda, teknolojinin olumsuz etkilerini önlemek ve azaltmak için bir ebeveyn olarak neler yapabileceğinize değineceğiz.

Dijital dünyayı çocuklara ne zaman tanıtacağını bilmek

Dijital çağın kucağında büyüyen bir çocuğun annesi iseniz, olumsuz etkilerden korunmak için karar vermeniz gereken ilk şey dijital cihazları ve online dünyayı yavrunuza hangi yaşta tanıtacağınızla ilişkilidir.

Son dönemlerde yapılan birçok araştırmaya göre, akıllı cihazların erken yaşlardan itibaren kullanılması, ne kadar süreyle kullanıldığına bağlı olarak olumsuz etkiler gösterebilmektedir.

Yine bu araştırmalara göre, özellikle 18 aylıktan küçük olan çocuklar, her ne sebeple olursa olsun akıllı cihazlara maruz bırakılmamalıdır. Bu dönem, gelişimin en önemli aşamalarından birine işaret eder, bu sebeple, teknolojinin doğal gelişimi bozmasına kesinlikle izin verilmemelidir. 36. aydan sonra ise, ileriki dönemde, eğitim sırasında teknoloji kullanılacağı için çocuğa dijital dünyayı yavaş yavaş ve tam kontrollü bir biçimde tanıtmak mantıklı olarak kabul edilebilir.

Dijital çağda annelik, ayrıca doğru teknolojik cihaz & internet kullanımını çocuğunun rutinlerine dâhil etmeyi gerektirir; öyle ki, yukarıda da bahsetmiş olduğumuz gibi, tam zamanlı eğitim döneminde, öğrenme süreçlerini kolaylaştırmaya yardımcı olmak için, akıllı cihazlar ve tabi internet hayatın bir parçası haline gelecektir. Bu noktada ayrıca, kötü niyetli çevrimiçi içeriğe maruz kalmamalarını sağlamak için cihazlarını nasıl kullanabilecekleri konusunda erken yaştakileri eğitmek ve güvenli uygulamaları teşvik etmek önemlidir.

Bununla beraber, çocuğunuz belirli bir olgunluk düzeyine ulaştığında (özellikle ergenlik dönemi), büyük olasılıkla tablet ve telefon gibi dijital cihazlara daha fazla erişim isteyecektir. Bu döneme gelindiğinde, sosyal medya kullanımının riskleri konusunda konuşmak, dijital çağa uyum sağlayan bir annenin “asli görevidir.”

Dijital medyanın çocuklar açısından artıları ve eksileri

Dijital medyanın artılarını ve eksilerini anlamak, tüm internet dünyasına ayak uydurmanın yarısıdır; bu da, teknoloji çağında çocuk büyütmeye çalışan bir anne için çok şey ifade eder.

Uzmanlara göre dijital medya, erken yaştakilere kendilerini ifade etme ve benzer düşüncelere sahip akranlar ile tanışma fırsatı sunarken, çevrimiçi topluluklar vasıtası ile aidiyet duygusunu pekiştirmelerine yardımcı olur. Bununla beraber, bağımlılık oluşturma gibi olumsuz yönlerine vurgu yapılan video oyunlarının bilişsel ve motor becerileri geliştirdiğine yönelik de uzman görüşleri bulunmaktadır.

Olumlu etkilerin yanı sıra, dijital medya ailedeki tüm üyeler için bir “tüketim nesnesi” haline geldiğinde, ciddi olumsuzluklar ile karşılaşılması olasıdır. Günümüzde, özellikle çocukların beslenmesi esnasında, annelerin bir kısmı mobil cihazları kullanma yönelimi göstermektedir; bu, iletişimin azaldığı ve yemek yeme alışkanlıklarının takip edilemediği anlamına gelir. Bu yönüyle dijital çağda annelik, sözlü iletişimi korumaya da odaklanmalıdır.

Benzer şekilde, teknolojinin sürekli kullanımı, sosyalleşme, eğlence, öğrenme vb. dâhil olmak üzere, yaşamın pek çok alanına set çekerken, giderek daha fazla hareketsiz kalmaya sebebiyet verir. Elbette ki gerçek dünyada yeterince aktif olmama, çocukluk obezitesi başta olmak üzere birçok fiziksel sağlık sorununa yol açar.

Çocuklar için sosyal medya okuryazarlığı

Dijital medya teknolojileri sadece çocukların gelişim kapasitelerini artırmayı vaat etmekle kalmaz, aynı zamanda doğal gelişimlerini bozma tehdidinde de bulunur.

Bu tehditlere karşı koymak adına, çocukların sosyal medya okuryazarlığı eğitimi alması önerilir; sosyal medya veya dijital okuryazarlık, temelde, çevrimiçi dünyada karşılaşılan çeşitli içerikleri eleştirel bakış açısıyla çözümleyip değerlendirebilme becerisidir. Kötü amaçlı içeriklerden kaçınmak için, bu beceriye hem çocuk hem de ebeveyn sahip olmalıdır. Dolayısıyla, bir ebeveyn olarak sizin de dijital dünyaya katılmanız ve bu eleştirel bakış açısını nasıl geliştireceğinize dair fikir edinmeniz önerilir.

Bununla beraber, sosyal medyada görünürlüğü olan bir ebeveyn olarak “teknolojisiz zamanı” teşvik etmeniz de önemlidir; pek çok uzman çocukların sosyal ve duygusal becerileri en iyi şekilde öğrenebilmeleri için yüz yüze insan etkileşiminin şart olduğu konusunda hemfikirdir.

Yüz yüze iletişim demişken, yapılan pek çok bilimsel araştırma, dijital cihazların kullanımı ile erişilen ortamların ve sosyal ağ uygulamalarının çocuklar tarafından gerçek hayattaki etkileşimin tamamlayıcısı olarak görüldüğüne işaret etmektedir. Bu noktada, bir dijital çağ annesi olarak dijital dünyadaki iletişimin gerçek hayattan farklı olduğunu ifade etmeniz de fayda vardır. Çocuğunuz, hiçbir teknolojinin yüz yüze sosyal etkileşimlerin yerini alamayacağını anlamalıdır.

Ebeveyn olarak sosyal medyadaki görünürlüğü denetleme

Sosyal medya okuryazarlığı eğitimi vermek, dijital dünyaya ayak uydurmak ve insanlar arası iletişim hakkında bilgiler sunmak oldukça değerli adımlardır, ancak, bir ebeveyn olarak çocuğunuzun dijital dünyada ne derece ve nasıl aktif olduğunu bilmeniz, bunu yakından takip etmeniz oldukça önemlidir.

Günümüzde, akıllı telefonlar da dâhil olmak üzere birçok cihaz, çocuğunuzun kötü amaçlı içeriğe sahip çevrimiçi kaynaklara erişmesini önlemek için indirilebilir uygulamalara sahiptir. “Find My Kids,” “Qustodio,” “Mobicip,” “KidLogger,” “StayFocused” veya “Google Family” gibi bazı uygulamalar, çocuğunuzun akıllı telefonu veya tabletindeki etkinliğini izlemenize olanak tanır. Bu uygulamalar ile çevrimiçi olarak ziyaret ettikleri web sitelerini ve kullandıkları uygulamaları görüntüleyebilirsiniz. Bu uygulamalar ile ayrıca, sosyal medya platformları da dâhil olmak üzere web sitelerinde harcanan süreyi de kısıtlamanız mümkündür.

Bunların yanı sıra, akıllı cihazların aşırı kullanımıyla ilişkili olumsuz etkilerin azaltılması için, çocuğunuza yalnızca belirli zaman dilimleri içerisinde dijital dünyaya giriş özgürlüğü tanımanız önerilir. Özellikle aşağıdaki periyotlarda, kullanımın kısıtlanması gerektiğini söyleyebiliriz:

  • Okuldan / ders saatinden önce
  • Yemek saatlerinde,
  • Yatmadan bir saat önce,
  • Aile ve arkadaşlar ziyarete geldiğinde,
  • Ödevlerini tamamlamadan önceki hafta içi günleri.

Bunlara ek olarak şu önerileri takip edebilirsiniz:

  • İnternette güvende kalabilmeleri için çocuklarınızın yaşına uygun materyallere maruz kaldığından emin olun.
  • Kişilerarası beceriler geliştirmek ve TV izleyerek ve internette harcanan saatleri sınırlamak için çocuklarınızla teknolojisiz zaman geçirin.
Sorularınızı ve düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz:

Yorum & Soru Bırakın

Anne Rehberi
Logo