Çocuklarda Cinsel Eğitim Ne Zaman Başlamalı? Nasıl Verilmeli? Hangi Yollar İzlenmeli?

Doğru konuları, doğru yaşta tartışmak, çocuğunuzun psikolojik gelişimi açısından oldukça önemlidir.

Son dönemde yapılan çeşitli araştırmaları işaret eden pek çok pedagoji uzmanı, cinsel eğitimin çocuklarda erken dönemde başlaması gerektiği konusunda hemfikir durumdadır. Her ne kadar bazı toplumlarda tabu olarak kabul edilse de, cinsellik olgusu çocuğa ebeveyni tarafından bilimsel bir çerçevede açıklanmalıdır. Bu yazımızda, bir ebeveyn olarak çocuğunuza bu eğitimi nasıl vermeniz gerektiğinizi, uzmanların önerilerini baz alarak tartışacağız. Hadi başlayalım.

Çocuklarda Cinsel Eğitimin Çok Küçük Yaşlarda Başlaması Gerektiğini Unutmayın

Şaşırtıcı bir biçimde, dünya genelinde pedagoji / psikoloji alanında çalışan pek çok önemli bilim insanı, cinsel eğitimin “sözlü olmayan dönem” olarak tabir edilen 2 yaş ile beraber başlaması gerektiğine dikkat çekmektedir. Buna göre, eğitim, cinsel organların isimlerini öğretme süreci ile başlar. Bu, çocuğunuzun, bu bölgeler ile ilişkili sağlık sorunlarını size iletmesi noktasında oldukça önemlidir.

Birçok ebeveyn gibi siz de bu terimleri erken dönemde öğretmekten kaçınabilirsiniz; fakat uzmanlara göre cinsel organları vücudun diğer uzuvlarından ayırmayacak bir şekilde anlatmak, çocuğunuzun vücudunu doğru ve rahat bir biçimde keşfetmesine de yardımcı olmaktadır. Bununla beraber, bu eğitim esnasında cinsel biyolojiyi toplumsal cinsiyete işaret eden çeşitli terimler ile ilişkilendirmemek çok daha doğru bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir.

Sınırlar Ve Uygun Olan & Olmayan Davranışları Öğretmek İçin Geç Kalmayın

Özellikle 2 ila 5 yaş arasında çocuğunuz cinsel organına dokunma eğilimi gösterebilir; bu oldukça sık karşılaşılan bir durum olmakla beraber ebeveynlerin bu davranış karşısında nasıl davrandığı büyük bir önem kazanmakta; ileriki dönemde belirleyici olmaktadır. Uzmanlara göre, sınırları ve uygun olan / olmayan hareketler konusunda açık olmanız gerekmektedir. Çocuğunuza “yanlış bir şey yapıyormuş” gibi hissettirmeden, iletişime geçmeniz önemlidir.

Kişinin kendine yönelen dokunma dürtüsünün yanı sıra, çevresindeki insanlar ile ilişkisine dair bilgiler vermek de çocuklarda cinsel eğitimin bir parçası olarak kabul edilmektedir.  Buna göre, çocuğunuza vücudun başkaları tarafından dokunulmaması gereken çok özel kısımları olduğundan bahsetmeniz oldukça önemlidir. Bedeni hakkında bilgi ve söz sahibi olan çocukların kendilerini yabancılara karşı daha iyi bir biçimde koruyabileceği de unutulmamalıdır.

Merak Etmeye Başlayan Çocuğunuza Kendi Doğum Hikâyesini Anlatın

Çocuklar 7 ila 10 yaşları arasında, bebeklerin nasıl dünyaya geldiğini sorma eğilimi gösterir, bu evre çocukların cinsel eğitimi için oldukça belirleyicidir. Bu sorunun karşılığı olarak çeşitli “masallardan” bahsetmek yerine, ayrıntıya girmeden gerçek süreçten bahsetmek en doğrusu olarak kabul edilir. Pedagog Cory Silverberg’e göre en doğru anlatım şu şekildedir:

“İki yetişkin vücutlarını bir araya getirir ve sizin gibi bir çocuk yapmak için sperm ve yumurtayı paylaşır veya bazen sperm veya yumurtayı başka birinden alır.”

Silverberg en önemli noktanın “yalan söylememek” olduğunun da altını çizmektedir. Bir başka araştırmacı olan Thornhill ise bu soruya karşılık olarak, çocuklara kendi doğum hikâyelerini belirli bir süzgeçten geçirerek anlatılmasını önermektedir.

Cinsel Eğitim Sürecinde Ergenlik Hakkında Çocuğunuza Bilgi Verin

Erken ergenlik dönemi, cinsel birleşmenin gerçek mekaniğini açıklamanız için uygun bir zaman olarak kabul edilir. Bununla beraber, ergenliğin kendi dinamiklerinden bahsetmek de gerekir.

Bedenin ciddi bir biçimde değiştiği bu dönemde, ergenliğin nasıl bir süreç olduğunu ayrıntılı bir biçimde anlatmak; vücutta meydana gelen değişimler ve hormonsal farklılıklar ile ilgili çocuğa bilgi vermek elzemdir. Bu hem ergenliğin teknik yönleriyle ilgili çocuğu bilgi sahibi yapmak hem de kendi bedeniyle ilgili değişimleri korkarak değil, bilerek izlemesi yönünden oldukça değerlidir.

Elbette ki tüm bu süreçte, doğru ve kanıtlanmış bilgilerin verilebilmesi için ebeveyn olarak kendinizi geliştirmeniz önceliklidir.

Cinsiyete İlişkin Kalıplaşmış Yargılardan Uzak Kalmaya Dikkat Edin

Yukarıda da değinmiş olduğumuz gibi, pek çok ebeveyn özellikle cinsel birleşme ve cinsel yönelimler konusunda çocukları ile dürüst bir konuşma yapma konusunda isteksizdir. Ancak, dünya genelinde sayısız uzman, özellikle çocukların kendi vücutlarını tanımaya, anlamlandırmaya başladıkları 9 ila 12 yaş arasında ebeveynlerin harekete geçmesini önermektedir.

Bu öneri hayata geçirilirken dikkat edilmesi gereken nokta, ebeveyn olarak sizin, cinsiyetçi yargılardan kaçınmanızdır. Vücuttaki değişimlerden bahsederken, “yalnızca kızlar uzun saça sahip olur,” veya “erkekler ev işleri yapmaz,” gibi kalıplaşmış ve bilimsel olarak hiçbir dayanağı bulunmayan genellemeler yapmak, çocuğunuza ancak zarar verecektir.

Cinsel Birliktelik Hakkında Konuşma Konusunda Açık Olduğunuzu Gösterin

Cinsellik eğitiminin belki de en önemli noktası, çocuğunuzun sizinle konuşmasını sağlamanız üzerine kuruludur. Öyle ki, bilgi / eğitim vermek, bir şeyleri paylaşmak ve iletişim kurmak anlamına gelir.

Hayatlarının erken dönemlerinde cinsellik ile ilgili sorular sormak, konuşmak isteyen çocuğunuza tartışmaya açık olduğunuzu hissettirmeniz oldukça önemlidir. Çocuğun rahat bir biçimde size soru sorması, aslında bu eğitimin doğru bir şekilde ilerlediğini gösterir; kendisi rehber olarak sizi görmektedir.

Ergenlik dönemine değin, cinsel birleşmeden bahsetmemiş olsanız bile, özellikle buluğ çağında çocuğunuzla iletişim kurmaya hevesli olduğunuzu göstermeniz pek çok şeyi değiştirebilir; bu dönemin çok daha kolay bir biçimde tamamlanmasına yardımcı olur. Ebeveynlerin çağdaş bir bakış açısı benimsediğini bilmek, çocuğa sonsuz bir güven verecektir. Bu çevredeki insanlara karşı ilginin uyandığı bu dönemde ayrıca, ergen bireyleri baskı ve flört şiddetine karşı uyarmak da büyük önem taşımaktadır.

Bu dönemde çocuğunuz kendisi hakkında konuşmak konusunda çekingen davranabilir, bu durumda “bir arkadaş” üzerinden konuşmak da oldukça yararlıdır. Bu sohbetler dürüst biçimde gerçekleştirildiği takdirde, dış dünyadaki risklerin değerlendirilmesi ve bunlar karşısında doğru kararların alınması noktasında çocuğunuz önemli bir adım atmış olacaktır.

Sorularınızı ve düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz:

Yorum & Soru Bırakın

Anne Rehberi
Logo