Hamilelik Takvimi

Hamilelik, ortalama olarak 40 haftaya denk gelen bir süreç olarak kabul edilir; bu, güzel haberi almanızın üzerinden geçen yaklaşık olarak 280 günün ardından bebeğinizi kucağınıza alacağınız anlamı taşır. Erken doğum gibi komplikasyonlar sebebi ile tüm gebelikler 40 hafta içinde tamamlanıyor olmasa da, fetüsün uterusta 38 hafta geçirdiği varsayıldığından, 9 aylık heyecanlı bir dönemin sizi beklediğinden bahsedebiliriz. Bu dönemde neler yaşayacağınızı merak ediyorsanız, hemen göz atın!

Hamilelikte 1.Hafta

Hamileliğin ilk haftası aslında regl döneminizi de içinde barındıran dönemdir. Bilindiği gibi, son regl döneminin üzerinden yaklaşık 2 haftalık bir sürenin geçmesinin akabinde, korunmasız bir şekilde cinsel birleşme gerçekleştiği durumda yumurta sperm tarafından döllenir. Bunun ertesinde, 5 ila 6 gün içinde döllenmiş olan yumurta rahmin zarına gömülür. Tıp dilinde “implantasyon” olarak isimlendirilen bu olayın ardından, yaklaşık 280 günlük bir süreci tamamlayarak, bebek sahibi olmaya aday olursunuz.

 

Hamilelik, genellikle son regl döneminizin başlamasından yaklaşık 2 hafta sonra gerçekleştiği için, gebe kaldığınız ilk günü bilmeniz pek de mümkün değildir. Doktorunuz süreci hesaplamak adına, regl olduğunuz son dönemi öğrenmek isteyebilir. Bu sebeple regl döneminizi takip etmeniz oldukça önemlidir.

Hamilelikte 2.Hafta

Hamileliğin ikinci haftası, gebeliğe ilişkin ilk semptomları fark ettiğiniz dönemi kapsar. Bu dönemde özellikle reglin geciktiğini, psikolojik olarak birtakım değişimlerin gerçekleştiğini, göğüslerinizin ciddi oranda şişmeye ve hassaslaşmaya başladığını hissedersiniz. Bununla beraber, hamileliğin en belirgin semptomlarından olan şiddetli mide bulantısı ve baş dönmesi de yine anne adayları tarafından 2. haftada da deneyimlenir.

 

Yorgunluk ve halsizlik ile beraber, idrara çıkma sıklığının arttığını fark edebileceğiniz hamileliğin ikinci haftasında, evde uygulanmaya müsait olan ve vücudunuzdaki Beta HCG hormonunu (halk arasında hamilelik hormonu olarak da bilinen, plasenta ile ilişkili olarak üretilen hormon) ölçen gebelik testleri ile bir anne adayı olduğunuzu doğrulayabilirsiniz.

Hamilelikte 3.Hafta

Spermin yumurtayı dölleyerek, implantasyon gerçekleşmesine neden olduğu ikinci haftanın akabinde, mide bulantısı ve göğüslerde hassasiyet hissettiğiniz üçüncü haftaya giriş yaparsınız. Her ne kadar, hamileliğin ikinci haftasındaki belirtiler oldukça yoğun olsa da, bazı durumlarda anne adayları üçüncü haftada dahi vücudundaki değişimleri takip edemeyebilir. Bunun sebebi vücudunuzdaki Beta HCG hormon seviyesinin çok yüksek olmamasıdır.

 

Bununla beraber, gebeliğin 3. haftasında implantasyon kanaması gözleyebilirsiniz; bu türden kanama, döllenmiş yumurtanın rahmin iç yüzeyine yerleşirken görülür ve klasik reglden farklı olarak lekelenme biçiminde ortaya çıkar. Bazı durumlarda ise, anne adayı bu lekelenmeyi regl olarak yorumlar. Tüm anneleri etkilemeyen bu kanamanın haricinde, mide bulantısı şiddetlenerek kusma halini alabilir. Yine bu dönemde, vücut süt yapmaya hazırlandığından, memelerde ağrı hissedebilir ve meme uçlarınızın karardığına tanık olabilirsiniz.

Hamilelikte 4.Hafta

Hamileliğin dördüncü haftasında, rahmin zarında büyüyen ve gelişen embriyo bir pirinç tanesinden daha küçüktür. Bununla beraber, bebeğin akciğerleri, midesi, bağırsakları ve mesanesi dâhil olmak üzere solunum ve sindirim sistemini oluşturan organları oluşmaya başlar. Kalp, kan damarları ve kemiklerin de oluşumunun başladığı hamileliğin dördüncü haftasında ayrıca, beyin ve sinir sistemi ile mercekler, deri ve tırnaklar da gelişme gösterir.

 

Dördüncü haftadan itibaren ayrıca, plasenta tamamen oluşarak besinlerin embriyoya girişinden sorumlu hale gelir. Bilindiği gibi, plasentanın meydana gelmesine imkân sağlayan hücreler, rahim duvarına doğru hareket ederek bebeğe besinlerin ve oksijenin ulaşmasını mümkün kılar.

Hamilelikte 5.Hafta

Bebeğin hayati organlarının oluşmaya başladığı hamileliğin 4. haftasının ertesinde, bebeğin omuriliği ve omurgası nöral tüp formlarından meydana gelir. Merkezi sinir sisteminin geliştiği hamileliğin beşinci haftasında ayrıca, yaklaşık 2 milimetre uzunluğunda olan bebeğinizin kolları ve bacakları minik noktalar biçiminde de olsa ortaya çıkmaya başlar. Bununla beraber, kalbin ve ciğerlerin gelişmesi ile bebeğinizin kalbi atmaya başlar. Her ne kadar bebeğinizin kalbi sabit bir hızda atıyor olsa da, bunun ultrason ile tespit edilebilmesi için birkaç hafta daha beklemeniz gerekebilir.

 

Omuriliğin oluşmaya başladığı beşinci haftada, hekiminizin de önerisi ile folik asit takviyesi almanız tavsiye edilir.

Hamilelikte 6.Hafta

Embriyonun yaklaşık olarak 3 milimetre uzunluğa ulaştığı hamileliğin 6. haftasında, bundan sonraki dönemde regl olmanızı engelleyen birtakım hormonlar salgılanmaya başlar. Bebeğinizin kalbinin dakikada yaklaşık olarak 100 ila 110 kez attığı bu dönemde, burun, ağız, kulak ve parmaklar şekillenmeye başlar.

 

Embriyonun kavisli ve kuyruk benzeri bir uzantısı (daha sonra omurgayı oluşturacak olan nöral tüp formu) olduğu gebeliğin altıncı haftasında ayrıca, vajinal ultrason taraması gerçekleştirebilir ve bebeğinizin kalp seslerini dinleyebilirsiniz. Buna ek olarak, altıncı haftada boyut olarak bir nar çekirdeği veya pirinç tanesine benzetilebilecek embriyo ince ve şeffaf bir tabaka ile kaplanmıştır.

Hamilelikte 7.Hafta

Embriyo plasentasının ve amniyotik kesesin geliştiği hamileliğin 7. haftasında rahim yaklaşık bir olarak bir limon boyutuna gelir. Bu dönemde, bebeğinizin kemikleri, göz kapakları ve cinsel organı oluşmaya başlar.

 

Gebeliğin yedinci haftasında göğüslerinizde ağrı ve dolgunluk hissetmeniz oldukça olasıdır. Bununla beraber, kendinizi normalden daha yorgun ve halsiz hissetmeniz de mümkündür. Mide bulantısı ve kusmanın şiddetlendiği bu sürece dair belirtiler, yaklaşık olarak gebeliğin 14. haftasına kadar devam edebilir. Bu dönemde ayrıca, diş etlerinizde ağrı ve kanama gözleyebilirsiniz; bu sorunlardan kaçınmak adına ağız hijyenini tam anlamı ile sağlamanız oldukça büyük bir önem taşımaktadır.

Hamilelikte 8.Hafta

Embriyonun yaklaşık 1.3 santimetre uzunluğuna ulaştığı hamileliğinizin 8. haftasında, bebeğinizin tüm hayati organları ve vücut sistemi gelişir. Bu dönemde, omuriliğin gelişimi devam ederken, baş vücuda orantısız bir biçimde büyüktür.

 

İkinci regl döneminin de gerçekleşmediği bu süreçte, rahminiz bir limon büyüklüğüne ulaşır. Bununla beraber, gelişmekte olan bebeğiniz, siz fark etmiyor olsanız da sürekli olarak hareket halindedir. Gebeliğin sekizinci haftasında, normalden çok daha fazla halsiz olabilir, göğüslerde ağrı ve dolgunluk hissedebilir, idrara çıkma sıklığınızın arttığını gözlemleyebilirsiniz. Bu süreçte kanama gerçekleşir ise, vakit kaybetmeden hekiminize başvurmanız oldukça önemlidir.

Hamilelikte 9.Hafta

Hamileliğinizin 9. haftasında bebeğiniz yaklaşık olarak 2.5 santimetre boyutuna ulaşır; gözleri, ağzı ve dili gelişmeye başlar. Bu dönemde ayrıca, küçük kasların oluşumu ile beraber, embriyo plasentanın içinde hareket etme eğilimi gösterir.

 

Gebeliğin dokuzuncu haftasında, belinizin kalınlaştığını fark edebilirsiniz. Buna ek olarak göğüsleriniz belirgin bir biçimde büyüyerek, ağırlaşır. Bu süreçte vajinal akıntı da meydana gelebilir; pek çok durumda bu normal kabul edilse de, akıntının kokulu olması ve buna kaşıntı ve ağrının eşlik etmesi durumunda hekiminize başvurmanız elzemdir. Özellikle idrara çıktığınızda ağrı hissetmeniz vajinal enfeksiyonun ciddi bir belirtisi olabilir; bu süreçte sağlığınızı yakından izlemeniz önerilir.

Hamilelikte 10.Hafta

Embriyodan artık “fetüs” olarak bahsetmenin mümkün olduğu 10. haftada, hayatı organların tümünde gelişim meydana gelirken, beyin aktifleşir. Bu dönem, gelişimin en kritik bölümünün bittiğine işaret eder; öyle ki, eller, ayaklar, parmaklar, tırnaklar, burun delikleri, kulaklar, dudaklar, çene kemikleri ve süt dişleri ciddi gelişim gösterir.

 

Bununla beraber, bebeğinizin kalbi dakikada 180 kez atmaya başlar ve rutin kontroller için hekiminize başvurduğunuzda, görüntüleme cihazları yardımı ile kalp atış sesini duyabilirsiniz. Ek olarak, ultrason taramasında fetüsün hareketlerini de görebilirsiniz. Bu da, hamileliğin onuncu haftasını anne adayı için en özel dönemlerden biri yapar.

Hamilelikte 11.Hafta

Kemik oluşumunun başladığı 4. haftadan, 11. haftaya gelindiğinde kemikler sertleşir ve kafatası ve yüz kemikleri büyük bir gelişim gösterir. Kıkırdaktan meydana gelen kulak ve burun gibi anatomik yapılar ise gebeliğin on birinci haftasında şekillenerek, doğumdan sonraki görünümlerine yaklaşır. 

 

Daha önceki haftalarda, vücuda oranla daha büyük olan kafa, ellerin ve ayakların gelişimi ile beraber, yavaş bir biçimde tüm beden ile orantılı bir hale gelmeye başlar. Dişlerin, mine içinde oluşmaya başladığı bu dönemde bebeğinizin hızla büyüdüğünü ve plasentanın da aynı hızda geliştiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Hamilelikte 12.Hafta

Hamileliğin 12. haftası (gebeliğin yaklaşık olarak üçüncü ayı) ilk trimesterin bitişine işaret eden süreçtir. Bu süreçte, fetüs ortalama 5 santimetreye ulaşırken, el ve ayak parmakları hızlı bir biçimde gelişimini tamamlamaya, böbrekleri ise idrarı dışarı atmaya başlar.

 

On ikinci haftada, hamileliğin başından beri süregelen sindirim problemleri şiddetlenebilir, öyle ki, pek çok anne adayı bu dönemde kabızlık problemi yaşadıklarını bildirmiştir. Buna, mide ağrısı ve kramplar da eşlik edebilir; bu şikâyetlerin uzun süreli olduğu durumda hekiminize başvurmanız hem sizin sağlığınız hem de bebeğinizin refahı için önemlidir. 

 

İlk üç aylık dönemin tamamlandığı bu dönemde ayrıca kombine tarama testi ile Edward ve Down sendromunun erken teşhisi gerçekleştirilebilir.

Hamilelikte 13.Hafta

Yalnızca 1 hafta içinde 2 santimetreden daha fazla büyümüş olan fetüsün, 13. hafta itibariyle tüm organları oluşur ve hızlı bir büyüme döneminin içine girer.

İkinci üç aylık döneminizin başlangıcı olan bu süreçte, hamilelik ile beraber hayatınıza girmiş olan birtakım sağlık sorunları da ortadan kaybolmaya başlar; özellikle sabah bulantıları ve sürekli yorgunluk hali azalır. Bununla beraber, hormonlar ve pelvik bölgede artan kan akışı sebebi ile cinsel istekte artış görülebilir.

 

Ultrason ile bebeğinizin nefes almasına tanık olabileceğiniz hamileliğin on üçüncü haftasında, rahminiz mesanenize baskı yaptığı için idrara çıkma sıklığınızın ciddi oranda arttığını gözlemleyebilirsiniz. Fakat, idrar yaparken ağrı hissederseniz, idrar yolu enfeksiyonlarına karşın bir sağlık merkezine başvurmanız önerilir.

Hamilelikte 14.Hafta

Bebeğinizin yaklaşık olarak 8.5 santimetreye ulaştığı bu dönemde, semptomların etkisini kaybetmeye başlaması ile beraber kendinizi daha enerjik hissedebilirsiniz. Her ne kadar tanık olmanız / duymanız pek mümkün olmasa da, yüz kemikleri ile göz kapakları oluşmuş olan bebeğiniz, çeşitli mimikler yapabilir hale gelir ve ses telleri de geliştiği için birtakım sesler çıkarabilir.

 

Hamileliğin on dördüncü haftasında ayrıca, fetüsün derisi kalınlaşırken, derisinin altındaki kıl kökleri de büyümeye başlar. Bununla beraber, amniyotik sıvı parçalarını yutar ve yutulan bu sıvı kısa süre önce çalışmaya başlamış olan böbrekler yolu ile idrar olarak amniyon sıvısına katılır.

Hamilelikte 15.Hafta

Hamileliğin 15. haftası, kemikleri gelişmiş olan ve kalbi düzenli bir biçimde kan pompalayan bebeğinizin karın içindeki hareketlerini hissedebildiğiniz dönemin başlangıcıdır. Bu dönemde ayrıca, minik yavrunuz, ışığa ve kokuya karşı hassasiyet geliştirmesinin yanı sıra, başta kalp atışlarınız ve sesiniz olmak üzere dış dünyadaki pek çok sesi duymaya başlar.

 

Meydana gelen gelişimlerin yanı sıra, gebeliğin on beşinci haftasında, önceki haftalardan daha yoğun bir biçimde vajinal akıntı ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu akıntı şeffaf & beyaz ve kokusuz olduğu sürece normal kabul edilebilir. Bunun tam tersi bir durum söz konusu ise ve kaşıntı ile koku gibi semptomlar da gözleniyor ise bir sağlık merkezine başvurmanız elzemdir.

Hamilelikte 16.Hafta

Gebeliğin 16. haftasında fetüs yaklaşık olarak 14 santimetreye ulaşır; gelecek birkaç hafta içinde de ağırlığının iki katına ulaşacaktır. Gebeliğin 4. ayının tamamlandığı bu dönemde, bebeğinizin kirpikleri ve kaşları ortaya çıkarken yüz kaslarını kontrolsüz bir biçimde de olsa tamamen hareket ettirebilecek seviyeye gelir; işitme duyusu ise çevredeki tüm sesleri ayırt edebilecek biçimde gelişir.

 

Gebeliğin on ikinci haftasında olduğu gibi, bu dönemde de potansiyel sorunların önceden tespit edilmesi için bebeğin sağlık durumunun maternal serum taraması (MSS) ile ayrıntılı bir şekilde incelenmesi önerilmektedir. Bu test ile Down sendromu riskine dair önemli veriler elde edilir.

Hamilelikte 17.Hafta

On yedi haftalık hamile olduğunuzda, minik yavrunuzun göbek kordonu güçlenir ve kalınlaşır, bununla beraber, vücudu yağ depolamaya başlar. Bilindiği gibi yağ, en önemli enerji kaynaklarından biridir ve bebeğin doğum ertesinde vücut ısısını da korumasını sağlar. Bu dönemde ayrıca 150 grama ulaşan fetüs, verniks adı verilen, büyük bir kısmı sudan oluşan ve lipit ve proteinler içeren koruyucu doğal bir tabaka ile kaplıdır. Bu tabaka, doğuma kadar varlığını korur.

 

Ayrıntılı ultrason ile incelendiğinde, gebeliğin 17. haftasında bebeğinizin ağzını açıp kapadığını görebilirsiniz. Buna ek olarak, dördüncü ayın geride kaldığı bu dönemde parmak izlerinin oluştuğu da bilinmektedir.

Hamilelikte 18.Hafta

Hamileliğinizin 18. haftasında, ayrıntılı ultrason ile bebeğinizi ilk defa net bir biçimde görebilir; hatta cinsiyetini öğrenebilirsiniz. Dört aylık bir dönemi geride bıraktığınızda, karın içinde çeşitli hareketlerin olduğunu hissedebilirsiniz (ilk hamilelikte daha nadirdir). Bunun sebebi, yavrunuzun uyuyup uyanma, hıçkırma, dış dünyadan gelen sesleri yanıt verme gibi reflekslerini geliştirmiş olmasıdır.

 

Bu dönemde, kabızlık, mide sorunları ve baş ağrısı yaşayabilir, fetüsün git gide büyümesi sebebi ile bazı doku ve bağlarda ağrı hissedebilirsiniz. Tolere edebildiğiniz seviyede kaldığı sürece ciddi bir sağlık sorununa işaret etmeyen bu problemlerin şiddetlenmesi durumunda ise hekiminizle görüşmeniz şarttır. Bununla beraber, gebeliğin on sekizinci haftası yapısal anormallikleri, plasentanın konumunu ve çoğul gebelikleri kontrol etmek adına fetal morfoloji taraması yaptırmanız için oldukça uygun bir zamandır.

Hamilelikte 19.Hafta

Bebeğinizin sizi net bir biçimde duymaya başladığı gebeliğin 19. haftası, onunla iletişim geliştirmeye başlayabileceğiniz değerli bir dönemdir. Bu dönemde, tekmeler ve hareketler bir önceki haftaya kıyasla çok daha fazladır, öyle ki, pek çok anne adayı 5. aya girerken karın içi hareketlenmelerini fark ettiğini ve hatta gördüğünü bildirmektedir.

 

Gebeliğin on dokuzuncu haftasında fetüs, doğduktan sonra beslenmesi için ihtiyaç duyduğu emme refleksini başparmağını emmeye başlayarak geliştirir, beyninin koku ve tat alma gibi duyularından sorumlu sensorleri ise devreye girer. Bununla beraber, vücudunda yeterli miktarda yağ olmasa da, hızlı bir biçimde kilo alma dönemine girer, bunun ardından ise doğum ertesindeki kilosuna yaklaşmaya başlar.

Hamilelikte 20.Hafta

Güzel haberi almanızın üzerinden 20 hafta geçtiğinde, fetüs yaklaşık olarak 21 santimetreye ve 350 -400 grama ulaşır; önceki dönemlerden daha uzun süre uyumaya ve dış dünyadan gelen tüm sesleri duymaya ve ayırt etmeye başlar.

 

Hamilelik yolculuğunun yarısını tamamladığınız bu dönemde, karnınızın ortasında dikey bir biçimde uzanan koyu renkli bir çizgi ile karşılaşabilirsiniz. Bunun sebebi, karnınızı çevreleyen derinin, bebeğiniz büyüdükçe genişlemeye başlamasıdır. Yine bu hafta içinde, gebelik kaynaklı saç dökülmesinden muzdarip iseniz, bu dökülmeler yavaşlayarak saçlar sağlıklı bir görünüm kazanır. Tüm bu gelişmelerin yanı sıra, vücudunuzun ısısında artış ve kaslarda ağrı ile kabızlık gibi sindirim sorunlarıyla karşı karşıya kalabilirsiniz.

Hamilelikte 21.Hafta

Hamileliğin 5. ayının tamamlanması ile beraber, karnınız oldukça belirgin bir hal alır, buna ek olarak, fetal hareketleri çok daha sık bir şekilde hissetmeye başlarsınız. Bu dönemde göğüste ağrılı yanma hissi, sırt ve bacak ağrıları başta olmak üzere kas sorunları ile deri çatlakları ortaya çıkabilir. Ek olarak, yine bu dönemde kendinizi önceki haftalardan çok daha sık aralıklar ile aç hissedebilirsiniz; aşırı kilo almamak adına, dengeli ve sağlıklı beslenme önerilerini hekiminizden almanız önerilir.

 

Gebeliğin yirmi birinci haftasında, bebeğinizin başı “lanugo” adı verilen çok ince ve yumuşak bir saç ile kaplanır. Bu saçlar, doğumdan hemen önce kaybolur.

Hamilelikte 22.Hafta

Bebeğinizin, doğum sonrası görünümüne oldukça yaklaştığı 22. haftada, göz kapakları kapalı olsa da gözyaşı kanalları gelişmeye başlar. Bu süreçte, minik misafirinizin uyku ve uyanma rutini sizinkinden farklı olabileceğinden, karın içi hareketler sebebi ile gece uykunuz bölünebilir.

 

Yirmi ikinci haftaya geldiğinizde, anne sütü oluşmaya başlar; bazı durumlarda, sütün sızdığını da fark edebilirsiniz. Bununla beraber, cildinizde çatlakların oluştuğunu da gözlemleyebilirsiniz. Özellikle, karın, meme ve uyluk bölgesinde ortaya çıkan çatlaklar hekiminizin önereceği çeşitli nemlendiriciler ile kontrol altına alınabilir. Deride oluşan çatlakların yanı sıra, pigment bozuklukları da bu dönemde görülebilir.

Hamilelikte 23.Hafta

Bebeğinizin, rahim dışındaki hayata uyum sağlamak adına solum hareketlerinin geliştiği hamileliğin yirmi üçüncü haftasında, karın içi hareketleri her zamankinden daha çok hissedebilir, yavrunuzun sesinizi ayırt ettiğini fark edebilirsiniz. Anne – bebek iletişiminin güçlendiği bu dönemde, özellikle ayak bileklerinizde şişlik ortaya çıkabilirken, yorgunluk ve uykusuzluk da baş gösterebilir.

 

Yine bu süreçte, tüylenme ve hemoroid gibi çeşitli problemler ile karşıya kalmanız olasıdır. Tüm anne adaylarını etkilemesi de bu tür sorunlar, hormonların ciddi bir biçimde dalgalanma göstermesi sebebi ile ortaya çıkar ve yaygın olarak doğum sonrası dönemde kendiliğinden kaybolur.

 

Bu periyotta, büyüyen karnınızı desteklemek adına uyku sırasında yastık kullanmanız önerilir.

Hamilelikte 24.Hafta

Yirmi dördüncü haftada, fetüs 30 santimetrenin biraz üstüne çıkar ve yaklaşık olarak 1 kiloya ulaşır. Rahim dışında nefes almaya hazır olmasa da ciğerleri ile solunum sağlayan bebeğinizin kasları büyümeye devam ederken, üst ve alt göz kapaklarını ayırarak gözlerini açıp kapatmaya başlar. Bu dönemde karnınızın bir futbol topu büyüklüğündedir; bu sebeple birtakım kas ağrıları ile karşı karşıya kalabilirsiniz.

 

Gebeliğin 6. ayına denk gelen bu haftada erken bir biçimde doğum yapmanız durumunda bebeğiniz yenidoğan ünitelerinde sağlanabilecek özel bakım ile hayatta kalabilir. Erken doğum olarak tabir edilen bu türden doğum halinde, ciddi tıbbı destek gerekir. 

Hamilelikte 25.Hafta

Gebeliğin yirmi beşinci haftasında, bebeğinizin vücudu ciddi oranda yağ depolamaya devam ederken, sinir sistemi hızlı bir biçimde gelişir; beyin, omurilik ve sinirlerden oluşan bu sistem minik yavrunuzun hareket etmesini, zihinsel süreçleri yönetmesini ve duyuları yoluyla çevresinde olup bitenleri algılamasını ve hissetmesini sağlar.

 

Güzel haberi almanızın üzerinden geçen 6 ayın ardından, büyüyen karnınızla beraber ortaya çıkan sırt ağrılarına ek olarak elleriniz ve ayaklarınızda ödem oluşabilir, bu durumda, gün içinde yeterince dinlenmeniz önerilir. Şişlik ciddi boyutlara ulaşırsa, kan basıncınızı ölçtürtmeyi düşünebilir, “preeklampsi” adı verilen problemden muzdarip olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz.

Hamilelikte 26.Hafta

Yirmi altıncı haftaya geldiğinizde, bebeğinizin vücudu deriye rengini veren ve doğum sonrası da cildi güneşten koruyan doğal bir madde olan melanin üretmeye başlar. Akciğerler ise anne karnı dışında nefes almaya uygun bir hale gelir.

 

Sizin açınızdan ise bu dönem, kasık kemiğinden omurgaya kadar uzanan bir kas katmanı olan pelvik taban kaslarının zayıfladığını hissedebileceğiniz döneme tekabül edebilir. Bu kasların zayıflaması, öksürdüğünüzde, hapşırdığınızda veya mide kaslarınızı gerdiğinizde idrarınızı tutamamanız anlamına gelir. Doğum sonrası bu türden bir sorunla karşılaşmamak için, bu kas grubunu çalıştıracak birtakım egzersizleri, hekiminizin onayı ile deneyebilirsiniz.

Hamilelikte 27.Hafta

Bebeğinizin sinir ve sindirim sisteminin hızlı bir şekilde gelişmeye devam ettiği gebeliğin yirmi yedinci haftasında, karın içi hareketlerin sıklaştığını fark edebilirsiniz. Bununla beraber, minik yavrunuzun kalp atış hızı dakikada 140’a geriler; yine de bu kalp atış hızı doğumdan sonraki periyota kıyasla hala oldukça yüksektir.

 

Tüm gebelik süreci boyunca olduğu gibi, bu dönemde de hormon seviyelerindeki değişimler sebebi ile çeşitli sorunlar ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Özellikle burun kanaması yirmi ila otuzuncu haftalarda etkili olabilir. Karnınız büyümeye devam ettikçe, göbek çevresinde, uyluklarda ve meme bölgesinde çatlaklar daha yoğun bir biçimde görülebilir.

Hamilelikte 28.Hafta

Son üç aylık döneme (üçüncü trimester) giriş yaptığınız ve ortalama 7 aylık hamile olduğunuz periyotta, bebeğiniz 1 kiloya yaklaşırken, 30 – 35 santimetreye ulaşır. Bu haliyle yavrunuz, baş ve vücut olarak orantılı bir hal alır. Dahası, gebeliğin yirmi sekizinci haftasında, vücudu yağ depolamaya devam eden fetüsün kalp atışları artık stetoskopla duyulabilir haldedir. 

 

Bu dönemde, rutin randevularınız sırasında kan basıncınızı ölçtürmeniz, protein ölçümü için idrar testi yaptırmanız ve önceki haftalarda yaptırmış olduğunuz fetal tarama sonuçlarını hekiminizle tartışmanız önerilir. Ayrıca, yedinci aya ulaştığınızda, kan uyuşmazlığına ilişkin çeşitli tahlillerin tamamlanması da önemlidir. Süreçte ile ilişkili kesin bilgi hekiminiz tarafından verilecektir.

Hamilelikte 29.Hafta

Yirmi dokuzuncu haftaya ulaştığınızda, kasları ve ciğerleri olgunlaşmaya devam eden bebeğinizin beyni gelişmeye devam ettiğinden başı / kafatası da büyüme gösterir. Bununla beraber, hızla kilo almaya devam eder ve bu dönemde doğum ağırlığının yaklaşık olarak yarısına ulaşır. Bu sebeple, hamileliğinizin 29. haftasında sağlıklı bir beslenme programı benimsemeniz oldukça önemlidir.

 

Bu süreçte önemli olan bir diğer nokta ise yavrunuzun karın içindeki hareketlerine dikkat etmeniz gerekliliğidir. Bebekler, belirli bir rutin ile hareket ederler, bu rutinin bozulduğunu hissettiğiniz durumda hekiminiz ile iletişim kurmanız elzemdir.

 

Nefes darlığı, çeşitli sindirim problemleri ve el ve ayak bileklerinde şişme ile karşılaşmak ise ciddi boyutta olmadığı sürece normal kabul edilir.

Hamilelikte 30.Hafta

Yalnızca birkaç hafta içinde 2 kilo alarak 3 kiloya ulaşan bebeğiniz, otuzuncu haftada, tüm vücudunu kaplayan koruyucu tabaka, verniksi ve “lanugo” olarak adlandırılan ilk saçlarını kaybetmeye başlar. Bu süreçte, vücudu yağ depoladığından cildi kırışıklıklardan arınarak, doğum sonrası görünümüne yaklaşır.

 

Yavrunuz rahim içinde yukarıdaki gelişmeleri gösterirken, siz ruh hali değişimleri, yorgunluk ve kramplarla mücadele etmek zorunda kalabilirsiniz. Tüm gebelik sürecinde olduğu gibi, bu dönemde de sık sık tuvalete gitme ihtiyacı hissedebilir ve bazı durumlarda vücudunuzun farklı bölgelerinin normalden çok daha yoğun bir biçimde kaşındığını fark edebilirsiniz. Bunların yanı sıra, bu dönemde bacaklarınızın arasına bir yastık koyarak dinlenmeniz / uyumanız önerilir.

Hamilelikte 31.Hafta

Otuz birinci haftaya ulaştığınızda, bebeğiniz çok daha hareketlidir, öyle ki, bazı geceler, uykunuz bu sebeple bölünebilir. Halk arasında “yalancı doğum ağrıları” olarak da tabir edilen ve rahmi doğuma hazırlamaya yardımcı olan Braxton Hicks kasılmalarını tecrübe edebileceğiniz bu dönemde, yavrunuzun akciğerleri ve beyni çok hızlı bir biçimde gelişmeye başlayarak dış dünyaya hazırlanır.

 

Doğuma yaklaşık olarak 2 ayın kaldığı bu noktada, bebeğinizi kucağınıza alacağınız süreç için hazırlık yapmaya başlayabilirsiniz; özellikle ilk çocuğunuzu karşılayacak iseniz, emzirme teknikleri ile ilgili bilgi edinmeniz önemlidir. Bu dönemde ayrıca hekiminiz tansiyonunuzu daha sık ölçmek isteyebilir. Bunun sebebi hamileliğin otuz birinci haftasında yüksek tansiyon riskinin bulunmasıdır.

Hamilelikte 32.Hafta

Sekizinci aya giriş yaptığınız hamileliğin otuz ikinci haftasında, bebeğiniz doğum sonrası kilosuna hızla yaklaşırken, rahim içinde, doğum için uygun olan ve tıp dilinde “sefalik sunum” olarak bilinen “baş aşağı” pozisyonunu alır. Ayrıntılı ultrasonda bebeğinizin bu pozisyonu almadığını görür iseniz, bu konuda da endişe etmenize gerek yoktur; öyle ki, bebeğin baş aşağı şeklinde konumlanması için bir süre daha beklemeniz normaldir.

 

Gebeliğin 32. haftasında, yaklaşık olarak 28 santimetreye ve 1.7 kiloya ulaşan fetüsün akciğerler haricinde tüm hayati organları gelişmiştir. Bu dönemde, erken doğumun gerçekleşmesi durumunda, bebeğinizin hayatta kalma ihtimali, özel yenidoğan bakımı ile oldukça yüksek olarak kabul edilir.

Hamilelikte 33.Hafta

Hamileliğinizin otuz üçüncü haftasında, süratle kilo alıp gelişen fetüs sebebi ile vücudunuzda meydana gelen değişimler sizi farklı bir duruş ve hareket şekli benimsemeye itebilir. Sırt ağrıları başta olmak üzere kas ağrılarının şiddetlendiğini fark edebileceğiniz bu dönemde gebeliğin otuz birinci haftasında başlayan Braxton Hicks kasılmaları devam edebilir; bu kasılmaların doğuma kadar devam edeceği var sayılmaktadır.

 

Yorgunluk, uyku sorunları ve diş eti kanaması gibi problemlerin baş gösterebileceği bu haftalarda, kafein alımını sınırlamanız da oldukça önemlidir. Günde 200 miligramdan (200 mg) fazla kafein alımı düşük doğum ağırlığı da dâhil olmak üzere pek çok komplikasyona sebep olabileceğinden, gün içinde çay, kahve, kola ve çikolata tüketiminize dikkat etmeniz önerilir.

Hamilelikte 34.Hafta

Merkezi sinir sistemi ile akciğerlerinin olgunlaştığı hamileliğinizin otuz dördüncü haftasında, bebeğinizin kafatası kemikleri dışında tüm kemikleri kalınlaşmaya başlayarak, doğum sonrası sürece hazırlanır. Henüz baş aşağı pozisyonu sağlanamamış ise, fetüs bu süreçte doğuma uygun pozisyona gelir. Bu yönüyle, gebeliğin 34. haftası doğuma hazırlık yapılan dönem olarak kabul edilebilir.

 

Doğuma yalnızca birkaç haftanın kaldığı bu periyotta, şiddetli baş ağrısı, el ve ayaklarda şişme, yüksek tansiyon ve görme problemleri gibi çeşitli sorunlar ile karşılaşabilirsiniz. Bu dönemde ayrıca, tıp dilinde “preeklampsi,” halk dilinde ise “gebelik zehirlenmesi” olarak adlandırılan sağlık problemi yoğun olarak görülür. Bu problemden muzdarip olup olmadığınızı öğrenmek adına, rutin kontrolleriniz sırasında kan ve idrar tahlili yaptırmanız önerilir.

Hamilelikte 35.Hafta

Bebeğinizin karın içinde iyiden iyiye hareketlendiği otuz beşinci haftada, beyni ve akciğerleri gelişmeye devam eder. Bu dönemde dikkat etmeniz gereken en önemli husus yavrunuzun hareketleridir; öyle ki, belli bir düzen içinde gerçekleşen bu hareketlenmelerde herhangi bir değişiklik fark etmeniz veya kasılmaların sıklaşması halinde hekiminiz ile iletişime geçmeniz önerilir. Bilindiği gibi, 37. hafta öncesinde gerçekleştirilen doğumlar, erken doğum olarak adlandırılarak, özel yenidoğan bakımı gerektirir.

 

Hamileliğinizin otuz beşinci haftasında ayrıca, büyüyen karnınız ve almış olduğunuz kilolar sebebi ile yavaşladığınızı fark edebilirsiniz. Bu oldukça normal bir durumdur ve halsizlik / yorgunluk hali doğum sonrasında kendiliğinden kaybolur. Bu dönemde ayrıca, hekiminiz gerek duyduğu durumda sezaryen doğum yapmanızı isteyebilir.

Hamilelikte 36.Hafta

Minik yavrunuzun 46 cm’ye yaklaştığı hamileliğin otuz altıncı haftasında, akciğerleri ve sindirim sistemi büyük ölçüde gelişerek dış dünyaya uygun hale gelir. Öyle ki, bu dönemde doğan bebeklerin özel yenidoğan bakımı ile hayatta kalması oldukça olasıdır.

 

Gebeliğinizin 36. haftasında – doğuma yaklaşık olarak 1 ay kalmışken – karnınızın alt kısmında gerginlik hissedebilir ve daha önceki haftalarda da deneyimlemiş olabileceğiz “yalancı kasılmalar” olarak adlandırılan Braxton Hicks kasılmaları ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu oldukça doğal bir durum olarak kabul edilmelidir; bu kasılmalar aslında doğuma hazırlık anlamı taşımaktadır. Bununla beraber, karın içi hareketlerin ciddi oranda ve rahatsız edici biçimde sıklaştığını fark eder iseniz hekiminizle iletişim kurmanız önerilir.

Hamilelikte 37.Hafta

Bebeğinizin beyni ve ciğerlerinin gelişmeye devam ettiği hamileliğinizin otuz yedinci haftasında, doğum sonrası kilosuna oldukça yaklaşır. Öyle ki, bu dönemde, fetüsün yaklaşık olarak 3 kilo olduğu tahmin edilir. Her ne kadar sağlıklı bir gebelik için en az 39 haftadan bahsedilmesi gerekir ise de, bu periyotta yavrunuzun doğmaya hazır olduğunu söylemek mümkündür. Sıradan bir gebeliğin 40 hafta (280 gün) sürdüğü düşünülürse, normal şartlarda birkaç hafta içinde de doğum gerçekleşir.

 

Kasılma ve vajinal akıntının görülebileceği; karnınızın alt kısmında baskı hissedebileceğiniz gebeliğinizin 37. haftasında, fetüsün sindirim sisteminde yapışkan yeşil bir madde olan mekonyum depolanmaya başlar. Bu madde, doğum sonrasında yavrunuzun ilk dışkısı olarak vücudundan atılır.

Hamilelikte 38.Hafta

Gebeliğinizin son haftalarında, beyni ve ciğerleri halen gelişmekte olan fetüs, doğum kilosuna (yaygın olarak 3 – 4 kilo) yaklaşmış olduğundan karnınızın oldukça büyümesine sebebiyet verebilir; bu süreçte sizi en çok zorlayacak şey de büyüyen karnınız ile beraber sırt ağrılarınızın ciddi biçimde artmasıdır.

 

Anne adaylarının büyük bir çoğunluğu, hamileliğin 38 ila 42. haftaları arasında doğuma başlar. Herhangi bir komplikasyon söz konusu değilse, doğumun kendi kendine başlamasını beklemeniz gerekir. Bu süreçte, gelecek iki haftada doğumun gecikmesi durumda ne yapmanız & beklemeniz gerektiği ile ilgili hekiminizden bilgi almanız oldukça önemlidir. Danışmanlık, bu dönemde stres yönetimi yapmanıza yardımcı olacaktır. Ek olarak, bebeğinizin karın içindeki hareketlerinde bir değişim fark ederseniz, yine zaman kaybetmeden hekiminize başvurmanız gerekir.

Hamilelikte 39.Hafta

Gebeliğinizin otuz dokuzuncu haftası, bebeğinizi karşılamaya hazır olmanız gereken bir döneme işaret eder. Bu süreçte, doğum sancıları konusunda alarmda olmanız, idrar enfeksiyonu ile yüksek tansiyon belirtilerine karşı dikkatle yaklaşmanız elzemdir. Doğuma oldukça yaklaştığınız bu periyotta, vücudunuzda meydana gelen her türlü değişimle ilgili – özellikle görüşte bulanıklaşma, kaburgalarda ağrı, yüzde şişlik, şiddetli ve geçmeyen baş ağrısı deneyimliyorsanız – hekiminizi haberdar etmeniz iyi bir fikirdir.

 

Sağlıklı bir hamilelik için tamamlanması gerekli olan bu haftayı atlattığınızda, suyunuz gelebilir; bu da, doğumun başladığının en önemli göstergesi olarak yorumlanır ve zaman kaybetmeden sağlık merkezine başvurmanızı gerekli kılar. Diğer göstergeler ise kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

Hamilelikte 40.Hafta

Tüm hayati organları gelişmiş, yaklaşık 51 santimetre uzunluğuna ulaşmış ve cildi pembe renkten açık bir ten rengine dönmüş olan bebeğiniz artık doğuma hazır! Büyük bir olasılıkla 3 kilonun üstüne çıkan bebeğiniz, şiddetli doğum sancıları ile sizinle buluşmaya hazır olduğunu haber verir.

 

Doğumun başlamasına neden olan ana faktör tam olarak bilinmese de, anne ile bebek arasındaki hormonal, duygusal ve fiziksel etkenlerin uygun bir biçimde kombine olması sonucunda gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu sebeple, özellikle gebeliğinizin kırkıncı haftasında doğum yapamayacağınıza dair endişeler geliştirmemeniz oldukça önemlidir; doğuma ilişkin korku oldukça doğal olmakla beraber stres yönetimi, bebeğinizi kucağınıza sağlıklı bir şekilde almanız için elzemdir. Dünya genelinde hatırı sayılır oranda anne adayının planlanan tarihte doğum yapmadığı da bilinmektedir.

Anne Rehberi
Logo