Tıbbi uzmanlar tarafından genellikle hamilelik sırasında biraz kahve içmenin güvenli olduğu kabul edilmektedir. Örneğin, Amerikan Kadın Doğum Uzmanları Koleji (American College of Obstetricians and Gynecologists) şu anda hamilelik sırasında kafein tüketimini günlük 200 miligramdan azla sınırlamayı önermektedir. Bu, günlük olarak yaklaşık bir buçuk fincan kahve kadar bir miktarı ifade etmektedir. En büyük kahve bağımlıları için bile yapılabilir görünmektedir.
Ve hamilelik sırasında kafeinli içeceklerin (ve hatta çikolata gibi yiyeceklerin) güvenli olduğu düşünülse de, yeni araştırmalar hamilelik sırasında kafein tüketiminin çocuklar üzerinde kalıcı etkileri olabileceğini göstermektedir.
JAMA Network Open’da yayınlanan bir araştırmaya göre, Eunice Kennedy Shriver NICHD Fetal Growth Studies–Singletons kohortundan 1116 anne-çocuk çiftinden oluşan bir çalışma grubunda, doğum öncesi küçük miktarlarda kafeine maruz kalan çocukların, hamilelik sırasında kafein tüketmeyen kişilerin çocuklarından daha kısa olduğu ortaya çıkmıştır.
Anne karnında kafein tüketen ebeveynlerin çocukları, 4 yaşına geldiklerinde boy olarak daha kısa olmuşlardır. 8 yaşında bir çocuğun boyu, baş yazar Dr. Jessica Gleason’a göre, bu fark daha da belirginleşmiştir. Dr. Gleason, Eunice Kennedy Shriver Ulusal Çocuk Sağlığı ve İnsan Gelişimi Enstitüsü’nde bir araştırma görevlisi olarak görev yapmaktadır.
Gleason, “Açık olmak gerekirse, bunlar boyut olarak büyük farklılıklar değil, ancak hamilelik sırasında kafein tüketen kişilerin çocuklarının boyunda küçük farklılıklar bulunmaktadır,” dedi.
Çocukların annelerinin kafein tüketimi nedeniyle ağırlık veya vücut kitle indeksinde anlamlı bir değişiklik olmamıştır. Çalışma, anne yaşının, doğum sayısının, sosyoekonomik durumun, ırk ve etnik kökenin, medeni durumun, sigara içme durumunun ve konumun da dahil olduğu bir dizi faktörü düzeltmiştir.
Bu özel çalışmada bulunan farklılıklar, hamilelik sırasında yarım fincandan daha az kahve içen ebeveynlerin çocuklarında bile bulunmuştur – bu da mevcut 200 mg veya daha az olan yönergelerin oldukça altında bir miktarı ifade etmektedir.
Bu çalışma, hamilelik sırasında kafein tüketimine bağlı olarak bu boy farklılıklarının yetişkinlik dönemine kadar devam edeceğine dair kesin kanıtlar sunmamaktadır.
Eğer hamile biri sabah kahve alışkanlığını azaltmak istiyorsa, bazı faydalı yöntemler bulunmaktadır. 2016 yılında Johns Hopkins Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, bireylerin kafeine olan isteklerini tetikleyen belirli durumları veya ruh hallerini belirlemelerinin yardımcı olduğunu bulmuştur.
Tetikleyicileri tespit edebilirlerse, özellikle hamileliğin ilk birkaç haftasında isteklere neden olan durumlardan kaçınmak için aktif olarak çalışabilirler. Kafein tüketenler, günlük alışkanlıklarının yerine geçebilecek bir alternatif bulabilirler, örneğin günlük tutmak, yürüyüşe çıkmak veya hatta sütlü kahvesiz bir fincan kahve içmek gibi.
